Hakkımda


Hakkımda: Computerworld, PcWorld, BThaber, Btnet.com.tr, Btdunyasi.net gibi basılı ve online yayınlarda editörlük, Yazı işleri müdürlüğü gibi görevlerde bulundu. Doğan Gazetecilik bünyesinde Arabam.com'da Kurumsal Satış Müdürlüğü görevinde bulundu. Tüm bu işlerinin yanı sıra Newtech dergisi'nde birkaç yıl köşe yazarlığı yaptı. Seminerler ve akademilerde dijital reklam üzerine çeşitli sunumlar ve eğitimler veriyor. Halen belogic.co dijital performans ajansında co-founder olarak profesyonel iş hayatına dijital reklam dünyasında devam ediyor.
Detaylı bilgi için tıklayınız

23 Kasım 2010

İnternet sansürleri yeterince kontrollü mü yapılıyor?



Tabular yıkılıyor mu? ‘İnternet sansürlerine’ dair tartışmalar‚ çözüm arayışlarını da artırıyor.

Alanın en yetkili kişisi tıb başkanı Fethi Şimşek’in önerisi; ‘ Gelin‚ katalog suç sayısını azaltalım.’ Nurhan Yönezer YOUTUBE ve GOOGLE sitelerine kısıtlama tartışmalarıyla uluslararası arenaya taşınan‚ Taksim’de ‘İnternette sansüre hayır’ protestolarına kadar varan bıçak sırtı ‘internet suçları’ konusu‚ tipik bir suç ve ceza hikayesini çoktan aşmış durumda. Problem büyürken çözümü de dayatıyor.

Bu konudaki en yetkili ağız olan Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek‚ belli ki‚ ’sansürcü’ damgasından da‚ demokrasi tartışmalarının ortasında yer almaktan da sıkılmış. Eylemleri‚ yürüyüşleri önemsediğini söylüyor. Hatta daha etkili olmalarını bekliyor onlardan. Ama ifade özgürlüğü konusunda STK’larla aynı görüşte değil. Şimşek‚ Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) bünyesinde daire başkanlığının kurulduğu Kasım 2007′den beri YouTube’daki teknik ve idari problemler dışında ifade özgürlüğünü engelleyici ve sansür anlamına gelen erişim engellemeden söz edilemeyeceğini öne sürüyor ve ekliyor: ‘Bu iş zaten yargıyla paralel yürüyor.’

Platform eylemlerinin mimarlarından Radikal Gazetesi Yazarı Serdar Kuzuloğlu ise TİB’in mahkeme kararlarını uygulama konusundaki sorumluluğunu reddetmediklerini ama bazı katalog suçlardaki mahkeme kararı olmadan site kapatma yetkisini görmezden gelemeyeceklerini anlatıyor. ‘Bahis‚ kumar gibi konularda hüküm vermek kolay ancak özellikle müstehcenlik gibi sınırları hiç çizilmemiş‚ kişilere göre değişkenlik gösterebilecek bir kavramın aynı kapsamda olması ortaya savunulması zor bir tablo çıkarıyor’ diyen Kuzuloğlu‚ bugün müstehcenlik gerekçesiyle ünlü fotoğrafların sitelerine erişilemediğini hatırlatıyor.

İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Mustafa Akgül ise Türkiye’nin bir yandan AB’ye girmeye‚ dünya ile bütünleşmeye‚ demokrasisini geliştirmeye çalıştığını‚ diğer yandan‚ interneti yasaklayan ülkeler arasında önderlik yarışına girdiğini‚ internet yasaklarının ayıp ve utanç kaynağı olduğunu savunuyor. Türkiye’nin örnek aldığı AB ülkelerine bakıldığında‚ çoğu ülkede internet özgürlüğü ve yasakları ile ilgili en uç düzenlemeler bile STK’lar tarafından yapılıyor. Yani ortada bir mevzuat yok. Güvenlik amaçlı olan sitelerdeki denetim emniyet tarafından yürütülüyor. Ayrıca TİB bünyesindeki İnternet Daire Başkanlığı gibi bir kuruma da gerek görmemiş Avrupa ülkeleri… Sadece çocuk istismarı ve nefret suçlarıyla ilgili engelleme ve filtreleme yaparken‚ Çin‚ İran‚ Birleşik Arap Emirlikleri‚ Suriye‚ Kuzey Kore gibi ülkeler ise bütün ülke internet trafik çıkışı üzerinden kapsamlı ve sansüre varan internet filtrelemeleri uyguluyor. Ama sorun‚ havada bırakılacak bir sorun değil. Hızla bir şeyler yapılması gerekirken‚ en yetkili kurumun başkanı Şimşek‚ ilk kez radikal bir çağrıda bulunuyor: ‘İnternet‚ sadece TC sınırları içinde kullanılmayacağına göre‚ katalog suç sayısı STK’ların talepleriyle ve TBMM’de sağlanacak bir konsensusla azaltılsın.’

Burada ölçü ne olabilir’ diye sorduğumuzda ise ‘dünya standartları’ diye cevap alıyoruz. Yani Türk toplumuna özgü suçlar yerine uluslararası normların esas alınmasının mümkün olduğuna inanıyor Şimşek. Çocukların cinsel istismarı‚ nefret suçları (soykırım) ve telif hakları uluslararası arenada en fazla kabul gören üç suç unsuru. Türkiye’de ise liste hayli kabarık: İntihara yönlendirme‚ çocukların cinsel istismarı‚ uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma‚ sağlık için tehlikeli madde temini‚ müstehcenlik‚ fuhuş‚ kumar oynanması için yer ve imkan sağlama ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar.

İnternet Daire Başkanı Osman Şen ise‚ konunun YouTube’lu ve YouTube’suz konuşulması gerektiğini söylüyor. Çünkü ona göre YouTube dışında şimdiye kadar zararlı içeriklerin kaldırılması konusunda ciddi bir zorluk yaşamamışlar. Bugüne kadar en fazla müstehcenlik‚ cinsel istismar‚ kumar ve Atatürk’e hakaretten çok yoğun ihbarlar aldıklarını ancak‚ ‘Bu içeriği çıkarın’ diye uyardıkları zaman içeriklerin çıkarıldığını ifade eden Şen‚ You Tube konusunun ise artık Türkiye’nin itibarıyla ilişkilendirilen bir noktaya geldiğini‚ buradaki geri adımın Türkiye’nin geri adımı gibi algılanabileceğini‚ bu yüzden de sorunun büyüdüğünü söylüyor.

Fethi Şimşek’e katalog suçlarının azaltılması konusundaki önerilerini soruyoruz. Çok dikkatli bir şekilde‚ ‘Bunu sağlayacak olan toplumun bakış açısı. Bağıran‚ yürüyen STK’lar bir araya gelecek ve ‘Şunlara itirazımız var‚ şunlara ihtiyacımız var’ diyecekler‚ bir irade oluşacak‚ siyasi irade ve TBMM o günün şartlarında bunu değerlendirecek. Sadece devlet bu konuya karar veremez’ diyor. Ancak ona göre STK’lar yeterince gelişkin değil. ‘En azından Avrupa’daki gibi etkili olamadıklarını düşünüyorum’ diyor; ‘İşlevsel STK’lar olsaydı‚ belki İnternet Daire Başkanlığı gibi devlet içinde bir örgütlenme olmazdı.’

Serdar Kuzuloğlu ise STK’lar konusunda‚ ‘Türkiye’deki bilişim odaklı STK’lar sansür konusunda tamamen çuvallamıştır’ diyor. Kuzuloğlu’na göre çoğunluğu ticari sektörü temsil eden bu organizasyonlar‚ devletle karşı karşışa gelmemek ya da kendi temsilcilerinin emsal girişimlerini korumak adına bu yaşananlara sessiz kalıyorlar. STK’ların toplum ve medya baskısı sonucunda göstermelik birkaç bildiri yayınlamakla yetindiklerini öne süren Kuzuloğlu‚ ‘Hatta Türkiye Bilişim Vakfı’nın sansürü protesto için parti vermiş olduğunu düşünürsek‚ işin STK tarafını daha iyi anlamış oluruz. Türkiye’de internet kullanıcılarını‚ bütün bu yaşananlardan esas mağdur olanları temsil eden STK ne yazık ki yok. Dolayısıyla TİB’in bu teklifi‚ sadece suçu aynı sonuca götürecek bileşenlerle paylaşmaktan başka bir anlam ifade etmiyor benim için’ diyor. STK’lara daha çok görev düşmesi konusunda Avrupa Konseyi ‘zararlı içerik’ konusunda‚ çok sınırlı alanlarda sivil toplumumun ‘co-regulation’ ve ’self-regulation’ yöntemlerini önermişti. Zaman zaman bu gündeme geliyor. İngiltere’de İnternet Watch Vakfı‚ kendi zararlı gördüğü sitelere filtreleme uyguluyor. TİB‚ Atatürk’e hakaret çerçevesinde 3 bine yakın içeriği kaldırtmış. Buradaki en temel sorun‚ görecelilik. Serdar Kuzuloğlu’nun bu konuda ortaya attığı sorular şöyle: ‘Kriterlerin iyi belirlenmesi gerekiyor. Atatürk’ü aşağılamak nasıl oluyor örneğin? Bunu bir komşu devlet yapınca ne yapacağız? YouTube örneğindeki gibi yüklediği siteyi komple kapatacak mıyız? Atatürk’e hakaret bu ülkede zaten tanımlı bir suç.

Failini bulursunuz‚ yargılarsınız‚ cezalandırırsınız‚ ama bunun için gidip yüz binlerce site içeren Google Sites ya da Blogger.com sitelerini tamamen kapatırsanız‚ bunun savunulacak bir yanı kalmaz. Bugünkü katalog suçları ve yaptırımları‚ internetin ve çağın mantığına aykırı olduğu kadar uygulanabilir olmaktan da uzak.’ Osman Şen‚ görecelilik konusuna hak veriyor. Yasa ilk çıktığında kendilerine ‘Mini etekli fotoğrafların yer aldığı siteler yasaklanacak mı’ diye sorular geldiğini hatırlatarak‚ ‘Türkiye’nin uluslararasılaştırılması gerekiyor’ diyor. Yani Türkiye’nin dünyadaki uygulamalara dönmesini çözüm olarak görüyor. Osman Şen’in ifadesine göre‚ Avrupa ülkeleri ‘internet hepimizin malı’ gözüyle bakıyor ve ihbarları bir araya toplayabilen bir ağ kurmuşlar. Hollanda‚ Fransa ile ilgili bir ihbar aldığında siteyi engellemiyor sadece Fransa’ya bildiriyor‚ Fransa ilgili aktöre söylüyor ve bu içerik çıkarılıyor. Akgül‚ uzun vadede felsefenin tamamen değişmesi gerektiğini savunuyor. Ona göre ‘Demokratik bir ülkede‚ devletin‚ yetişkin yurttaşları ‘zararlı içerik’ ve ‘kirli bilgi’den koruma görevi olamaz. Devlet sadece vatandaşı bilinçlendirir‚ araç ve ortam sağlar. Ona göre işte bu yüzden TİB ve ilgili yasa kaldırılıp‚ insan hakları temelli yeni bir düzenleme yapılmalı. TİB kaldırılamıyorsa da küçültülerek‚ saydam ve uzman mahkemelerle çalışmalı.

Kaynak: Başakşehir Rehberi

22 Kasım 2010

Girişimciler için araçlar


Girişimciler ne tip araçlarla projelerinde daha verimli olabilir, projelerini daha iyi tanıtabilir, daha iyi performanslar elde edebilir ? Bu sorunun cevabını ararken aklımıza gelen ve faydalı olacağını düşündüğümüz bir liste hazırladık.

Sunucu barındırma ve alan adı ile ilgili birçok girişimcinin kafasında birçok isim vardır. O nedenle zaten bildiğimiz sunucu barındırma ve alan adı firmalarından bahsetmedik.

Başlıklar ve liste uzayabilir, unuttuğumuz araçlar varsa da maliyet odaklı olmak şartı ile hangi aracı kullandığınızı ve size sağladığı faydayı da belirtebilirseniz diğer girişimciler için de kolaylık sağlayacaktır.

Proje Yönetimi

Basecamp: Fazla söze gerek yok sanırım, 37Signals firmasının bir ürünü ve en çok beğenilen yeni nesil proje yönetim araçlarının başında geliyor.

Teambox: Üç projeye kadar ücretsiz kullanabiliyorsunuz. E-Posta uyarıları ve basit arayüzü en büyük artısı.

Ortak Çalışma

Github: Kodunuzu depolamak, ortak kod yazmak için ideal. Taşeron firma ya da serbest çalışan yazılımcılarla çalışırken faydasını daha net görebilirsiniz.

Socialwok: Takım içi iletişim için güzel bir araç. Takımınız için facebook diye de düşünebilirsiniz.

99 Translations: Eğer global bir proje düşünüyorsanız bu site ve gönülllüler sayesinde sitenizi başka dillere de çevirtebilirsiniz.

Web Yönetimi

Google Analytics: Çok söze gerek yok sanırım, sitenizin, ziyaterçi, ziyaret tüm bilgilerini takip etmeniz için kullanmanız gereken en öncelikli araç.

Google Apps: Kendi alan adınızla e-posta kullanımı için altyapı olarak Google Apps kullanabilirsiniz.

Google Web Yöneticisi Araçları: Sitenizin özellikle arama motorları tarafından daha rahat taranması için site haritası yükleyebileceğiniz bir araç.

Google AdWords Reklam Planlama: Buradan hedef kitle seçerek doğru kitleye doğru reklamı yapabilir ve performansınızı ölçebilirsiniz.

Chartbeat: Google Analytics’e rakip diğer bir site analiz aracı.

Crazy Egg: Sitenizin kullanılabilirliğini ölçmek isterseniz sitenizdeki tıklanma bölgelerini ısı haritası şeklinde gösteren bir araç.

Tanıtım

Crunchbase: Girişiminiz varsa buraya bilgilerini girebilir, yatırımcı ve diğer girişimcilerin görmesini ve takip etmesini sağlayabilirsiniz.

Venturebeat: Crunchbase ile benzer bir site. Girişiminizi buraya girerek başkalarının sizi daha rahat bulmasını sağlayabilirsiniz.

Sprouter: Girişiminizi buraya girerek sizinle benzer kişileri bulabilir, yatırımcıların size daha rahat ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

TheFunded: Girişimciler için birçok kaynağa ulaşabileceğiniz bir site.

KillerStartups: Girişiminiz hakkında bilgiler girebilir ve başkalarının girişiminiz ile ilgili değerlendirmelerini dinleyebilirsiniz.

YouNoodle: Girişiminizle ilgili çevrenizi genişletebileceğiniz bir site.

E-Posta

Sendloop: E-Posta pazarlama yapmak istiyorsanız, listenizi gönderip sonra da mesajınızı hazırlayıp tanıtım yapabileceğiniz ve sonrasında performansı ölçebileceğiniz bir araç.

EasyMsg: Sendloop benzeri başka bir e-posta pazarlama aracı.

Sendmail: Açık kaynak e-posta sunucusu. Interaktif bir e-posta yapısı kullanmak istiyorsanız kullanabilirsiniz.

SendGrid: Uygulamanızdan kolay kurulumlu bir e-posta sunucusuna bağlanarak rahat bir şekilde e-posta göndermek istiyorsanız kullanabilirsiniz.

SPF: Gönderdiğiniz e-postaların “spam” olarak değerlendirilmemesi için bu kayıtları yapmanız gerekiyor.

Kullanılabilirlik ve Tasarım

UI-Patterns: Amerika’yı yeniden keşfetmek yerine “başkaları kullanılabilirlik adına neler yapmış ? ne sorunlar yaşamış? en iyi çözümler ne?” gibi soruların cevaplarını bulabileceğiniz bir site.

Patternry: UI-Patterns benzeri başka bir site.

Açık Kaynak Araçlar

Sphinx: Açık kaynak arama motoru. Siteniz içerisinde aramanın önemi çok ise bu sunucuyu kullanabilirsiniz.

Spree: Ruby on Rails için açık kaynak e-ticaret altyapısı.

Elgg: Açık kaynak sosyal ağ motoru.

SocialEngine: Başka bir sosyal ağ motoru.

PeoplePods: Başka bir sosyal ağ motoru.

Sunucu Performansı

LoadImpact: Projenize uzaktan ve sizin belirleyeceğiniz bölgelerden ziyaretçi göndererek sitenizin performansını ölçebileceğiniz bir araç.

Pingdom: Sitenizin sunucu performansını takip edebileceğiniz bir araç.

Taşeron Kullanımı

GetACoder: Eğer amacınız demo bir ürün yapmak ise buradan profillere ve yapılan yorumlara bakarak serbest çalışan yazılımcılar bulabilir veya Hindistan, Rusya, Ukrayna gibi ülkelerden küçük yazılım evi firmalar bulabilirsiniz.

RentACoder: GetACoder ile aynı mantıkta çalışan başka bir site.

Destek ve Bilgi Paylaşımı

Quora: Belirli başlıklar altında sorular sorarak o başlıkları takip edenlerin sorunuzu daha rahat görmesini sağlayabiliyor ve ilgili kişilerden cevaplar alabiliyorsunuz.

Stackoverflow: Özellikle yazılım ile ilgili sorularınıza cevaplar bulabildiğiniz bir site.

Beta ve Geri Bildirim

Prefinery: Siteniz için beta kullanıcı istiyorsanız ve bunu davetiye kodu göndererek yapmak istiyorsanız bunun için düşünülmüş hazır bir araç.

CrowdSound: Siteniz ile ilgili geri bildirim almak için sitenize ekleyebileceğiniz bir araç.

UserVoice: Crowdsound ile aynı türden bir araç.

Zendesk: Crowdsound ile aynı türden bir araç.

Data Toplama

80legs: Bir siteyi taramak istiyorsanız, 80legs ile “cloud” olmanın avantajı ile farklı ip’lerden o siteye ulaşarak data toplayabiliyorsunuz.

Web-Harvest: 80legs benzeri açık kaynak data toplama aracı.

Data-Marketplace: Size belirli bir konuda data lazımsa buradan talep girebiliyorsunuz veya elinizde bir data olduğunda buradan satabiliyorsunuz. (Ör: Türkiye’deki emlakçıkların adresleri gibi…)

Sosyal Medya Yönetimi

Boomsonar: Markanız veya şirketiniz ile ilgili algı, marka ve müşteri yönetimi yapabileceğiniz bir araç.

Monitera: Angelabs tarafından geliştirilen ve sosyal medya takibi için hem içerik toplama hem de raporlama imkanı sunan bir araç.

Somedya: Mask Production’ın sosyal medya takip servisi geçtiğimiz ay yayına girmiş yeni bir araç.

Devlet

Ticaret Sicil Gazetesi: Belki sürekli kullanmayacağınız fakat favorilerinize kaydetmeniz gereken bir site.

Internet Vergi Dairesi: Vergi borcunuzdan ödemelerinize kadar birçok bilgi içeren ve düzenli olarak takip etmeniz gereken bir site.

Kaynak: Webrazzi

07 Ekim 2010

Arabam.com Yenilendi!

Arabam.com Yeni reklam videosunu buradan izleyebilirsiniz:

 

14 Eylül 2010

Gelişen internetin 2025'e yansıması ne olacak?

‘Gelişen İnternet’ araştırması önümüzdeki 15 yıl içerisinde internetin nasıl şekilleneceğini ortaya koyuyor.



Cisco, günümüzde 2 milyar kullanıcısıyla 3 trilyon dolarlık pazar büyüklüğüne sahip olan internetin 2025 yılında nasıl büyüyeceğini ortaya koyan “Gelişen İnternet” adlı raporunu yayınladı. Araştırmada önümüzdeki 15 yıl içerisinde internetin potansiyelinin son noktasına varıp varmayacağı sorgulanıyor. Gelecekte internetin yolunu belirleyecek itici güçlerin ve belirsizliklerin araştırıldığı bu araştırmada tüm dünya nüfusunun internete bağlı olması durumunda küresel refahı, iş üretimini, eğitimi ve sosyal etkileşimi artırabileceğine dikkat çekiliyor.

Gelecekte internetle tanışması beklenen yeni kullanıcı kitlesinin büyük bir bölümünün gelişmekte olan piyasalardan olacağına dikkat çeken raporun eş yazarı ve Cisco Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji ve Ekonomi Direktörü Enrique Rueda-Sabater, “Bu yeni kitle halihazırdaki 2 milyar kullanıcıdan çok farklı olacak. Küresel iş modelleri ve ulusal politikalar eski beklentilere, davranışlara, tavırlara, tercihlere ve başarılara dayandırıldığı takdirde çökebilir ve başarısız olabilirler” diye konuşuyor.

Araştırma, internetin geleceğine damga vuracak şu beş ana bulguya dikkat çekiyor:

• İnternete bağlı pazarlardaki en büyük büyüme günümüzün yüksek gelirli veya “gelişmiş” ekonomileri dışında gerçekleşecek.

• İnternetin küresel yönetimi büyük oranda değişmeyecek.

• "Dijital yerlilerin" internet ile bağları önceki nesillere göre önemli ölçüde farklı şekillerde olacak.

• Q klavye internetin ana arayüzü olmaktan çıkacak.

• Tüketiciler internet bağlantısı için çok farklı ödeme yollarını seçebilecek. Sabit fiyatlı ödeme seçenekleri giderek azalacak.

İnternetin geleceğini etkileyecek değişimlerin ne yönde olacağına yönelik birçok belirsizlik bulunmasına karşın rapor gelecekte şu dört farklı senaryonun yaşanabileceğini ortaya koyuyor:

Değişken sınırlar: Gelecekte internetin daha yaygın ve dağınık biçimde olacağını öngören bu olumlu senaryoya göre teknoloji, internete bağlanmayı ve cihazları daha da düşük maliyetli hale getirecek ve dünya çapındaki talepler hızlı biçimde karşılanabilecek.

Güvensiz büyüme: Hükümet ve uluslararası kuruluşların önleyici yeteneklerine karşı gelmek için yapılan acımasız siber saldırılar ve kullanıcıların aşırı güvenlikten sıkıldığı bir internet ortamının gelişeceğinin öngörüldüğü bu senaryoda güvenli alternatiflerin ortaya çıkacağı, ancak çok pahalı olacağı belirtiliyor.

Yerine getirilemeyen vaadler: Ekonomik durgunluğun süregeldiği bir dünyada internetin yayılımının azalacağının düşünüldüğü bu senaryoda korumacı politikaların ağ teknolojilerinin gelişimini engelleyeceği ve bunun da ekonomik zayıflığı artıracağı kaydediliyor.

Yoğun ilgi: İnternetin kendi başarısının kurbanı olacağının öngörüldüğü bu senaryoda ise IP bazlı hizmetlere olan aşırı talebin darboğazlar yaratacağı ve beklentiler ile gerçek internet kullanımı arasında büyük uçurumlar yaratacağına işaret ediliyor.

Kaynak: BTnet